Burçin Ünlü
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü
FİZİKÇİLER, BAŞKALARININ
BİLMEDİĞİ NEYİ BİLİYOR?
Fiziğin yaşadığımız evreni kavramadaki rolünü uzun uzun anlatabilirim.
Fiziğin diğer bilim dallarına katkıları, dahası fiziğin güzelliği hakkında
büyük bir zevkle konuşabilirim.
İyi bir fizikçinin, tarihin her döneminde maddi karşılığı da olan verimli
bir çalışma hayatı sürebileceğini örneklerle kanıtlayabilirim.
Böylece fizik neden önemli sorusuna yanıt vermiş olurum.
Ama gelin bu yazıda, tüm zamanlara değil, bugüne ve yakın geleceğe
odaklanalım.
Fiziğin neden her zamankinden daha önemli, iyi fizikçilerin neden her
zamankinden çok daha değerli olduğunu anlayalım.
***
Teknolojiden hiç anlamıyorum diye dertlenen insanlara mutlaka rastlıyorsunuz,
hatta belki siz de onlardan birisiniz.
Öyleyse size bir teselli vereyim: Günümüzde teknoloji o kadar karmaşık
hale geldi ki artık onu üretenler tarafından bile tam olarak anlaşılamıyor!
Peki bu nasıl mümkün oluyor? Nasıl oluyor da insan kendi geliştirdiği
teknolojiyi anlayamıyor?
Bu soruya iki yanıtım var:
Birincisi, tek tek teknolojilerin ötesinde, bu teknolojiler üzerine
kurulan sistemler çok karmaşık hale geldi.
Global finans piyasalarını düşünelim. Bilgisayarlar, bilgisayar
programları ve yapay öğrenme algoritmaları anlaşılması zor bir sistem
oluşturmuş durumda.
İkincisi, direkt teknolojinin kendisi ile ilgili.
Hakikaten, bazı teknolojilerin nasıl çalıştığını onu üretenler bile tam
olarak bilemiyor. Bunlara "black box teknoloji" diyoruz.
Veriyi giriyorsunuz bir çıktı alıyorsunuz, işinize de yarıyor ama içeride
ne olduğunu tam olarak bilemiyorsunuz.
Gizemli, değil mi?
***
Gelin şimdi bu tabloya fizikçilerin gözünden tekrar bakalım.
İyi fizikçiler aynı zamanda iyi birer matematikçidirler ve bu onlara
karmaşık problemleri anlayabilme ve çözebilme becerisini getirir.
Gittikçe karmaşıklaşan dünyada bu becerilere çok daha fazla ihtiyacımız
olacağı kesin.
Kuantum fiziğini ve geldiğimiz teknolojik yeterlilik sayesinde
uygulamalarına daha sık rastlayacağımız kuantum teknolojilerini düşünelim.
Ortalama bir bilgisayardan yaklaşık 100 milyon kat daha hızlı çalışan
kuantum bilgisayarlar, yapay öğrenme alanını derinden değiştirecek. Yapay
öğrenme zaten her sektörü değiştirecek. Bugün günlerce süren işlemler yakın
gelecekte göz kırpma süresinde tamamlanacak.
Geleneksel sensörlere göre çok daha hassas ölçüm yapabilen kuantum
sensörler, güvenlik, savunma ve sağlık sektörlerini değiştirecek. Örneğin
quantum sensörler hastalıkları henüz molekül düzeyindeyken yakalayıp teşhis
edebilecek.
Kuantum iletişim, sibergüvenlik, kırılamayan şifreler, kırılamayan ağların
kurulmasını sağlayacak.
Şimdi herkesin duyacağı kadar yüksek sesle söylemek istiyorum: Sağlıktan
güvenliğe, savunmadan ticarete hemen her alanda kişilerin, kurumların ve
devletlerin geleceğini belirleyecek olan bu teknolojilerin kalbindeki kuantum
fiziği, bugün yalnızca fizik bölümlerinde verilen bir ders. Anlamak için de
üretmek için de iyi fizikçilere ihtiyacımız var.
Daha da ileri gideyim, güvenlik, savunma gibi alanlarda “neyse parası
veririz” mantığı ile teknoloji satın
alamayacağız. Bunları eninde sonunda kendimiz yapmak zorunda kalacağız.
İşte bu yüzden sadece zenginleşmek için değil, hayatta kalabilmek için de
iyi bilim insanlarına, özellikle de iyi fizikçilere ihtiyacımız var.
***
Şimdi bir eğitimci olarak biraz da öğrencilerime rehberlik etmek isterim.
Fizik okuyan ya da bölüme yeni giren gençler, bugünün ve yarının
ihtiyaçlarını karşılayan çok iyi bir temel bilimde okuduğunuzun farkında olun.
Fizik okumak iyidir, hakkını verebilirseniz sizi mutlaka geleceğe taşır. O
yüzden, kafanızı kaldırın ve geleceğe güvenle bakın.
Kazandığınız üniversitenin bir takım eksikleri olabilir, laboratuvarları
yetersiz, öğretim kadrosu eksik olabilir.
Ama unutmayın, artık bir bilgisayar ve bir internet bağlantısı size bütün
dünyanın kapılarını açıyor.
Eğitim de, hayat da uzun mesafe koşu.
Kondüsyonunuzun ve psikolojik gücünüzün yerinde olması gerekiyor.
Düşüp düşüp yeniden kalkmaktan, hata yapmaktan korkmayın.
Hayatın başındasınız ve eksiklerinizi tamamlamak için henüz vaktiniz var.
İngilizcenizi mutlaka geliştirin.
Hiç bilmiyorsanız ve öğrenmenin zor olacağını düşünüyorsanız, edebiyat
yapacak kadar kusursuz bir İngilizce’ye ihtiyacınız olmadığını, temel olarak fiziğin
teknik dilini kavramanız gerektiğini bilin.
Dolayısıyla dil sorununu küçümsemeyin ama fazla da gözünüzde büyütmeyin.
Dünyadaki iyi fizik bölümleri, artık diğer temel bilimlerle, mühendislik
bölümleriyle, hatta tıp fakülteleriyle ortak çalışmalar yapabilecek donanımda
öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyor.
Çift anadal programları da buna hizmet ediyor.
Çift anadal yapın ya da yapmayın, fizikte uzmanlaşacağınız alana göre
mutlaka farklı bölümlerden dersler alın.
Yapay öğrenme konusunda gelişmek için bilgisayar mühendisliğinin kapısını
çalın ve kodlama dersi alın.
Benim gibi medikal fizik yapacaksanız biyoloji derslerini takip edin.
Yahut sosyal bilimlere ilgiliyseniz sosyoloji, ekonomi, hatta felsefeden
dersler alın. Fizik bilginizle felsefeden çok daha fazla keyif alacağınızı
görüp şaşırın.
-------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder